7. Yargı Paketinin Arabuluculuğa Getirdiği Yenilikler

5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile “7442 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” da yapılan düzenleme ile dava şartı olarak arabuluculuğa tabi davaların çerçevesi genişletilmiştir.



ü 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından arabuluculuk başvurusu dava şartı olarak zorunlu hale getirilmiştir.

 

ü 01.09.2023 tarihinden itibaren Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ile Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunlu hale getirilmiştir.

 

ü   Taşınır ve Taşınmazların Paylaştırılmasına ve Ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda 01.09.2023 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı olarak zorunlu hale gelmiştir.

 

ü Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan uyuşmazlıklarda 01.09.2023 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı olarak zorunlu hale gelmiştir.

 

ü İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat Davalarında arabuluculuk başvurusu 01.09.2023 tarihinden itibaren zorunlu hale getirilmiştir:

 

Türk Ticaret Kanunu’nun “Dava Şartı olan Arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde yer alan arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu davalar arasına konusu bir miktar paranın ödenmesi olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları da eklenmiştir. Böylelikle menfi tespitin dava şartı arabuluculuk kapsamında olup olmadığı yönündeki tartışmalar da bu düzenleme ile netlik kazanmıştır.

 

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasına yapılan değişiklik uyarınca iş kanunundan kaynaklanan, bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi veya işveren alacak ve tazminat davalarının yanı sıra bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları için de arabuluculuk başvurusu 01.09.2023 tarihinden itibaren dava şartı olmuştur.

 

6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda yapılan değişiklikler

 

ü6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17. maddesinin 3. fıkrasına yapılan değişiklik:

 

Eski Hali

Yeni Hali

Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir. Arabulucu, bu tutanak ve sonuçları konusunda taraflara gerekli açıklamaları yapar ve taraflar hazır değilse her türlü iletişim vasıtasını kullanarak hazır bulunmayan tarafları bilgilendirir.

 

ü6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 17/B madde düzenlemesi:

 

Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk

Madde 17/B

(1) Taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişlidir.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren 3 ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilir. Bu şerh, tarafların anlaşamaması veya tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması halinde arabulucunun talebiyle, 3 aylık sürenin sonunda ise kendiliğinden kalkar.

(3) Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi, taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenir.

(4) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu olup bu şerh taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinden alınır. Mahkeme yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasıyla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler; bu kapsamda kurum veya kuruluşlardan bilgi veya belge talep edebilir ve gerektiğinde duruşma açabilir.

(5) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin verilmesiyle ilgili diğer hususlar hakkında 18 inci madde hükmü uygulanır.

 

Böylelikle taşınmaz devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına yönelik uyuşmazlıklar bakımından dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında olmamakla birlikte, 01.09.2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere uyuşmazlığın tarafları alternatif çözüm yollarından arabuluculuk ile mahkeme yoluna gitmeden uyuşmazlığı sonlandırabilirler.

 

ü6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun “Tarafların Anlaşması” başlıklı 18. maddesinin 4. fıkrasında yapılan değişiklik:

 

Eski Hali

Yeni Hali

Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.

Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.

 

ü6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 7. fıkrasında yapılan değişiklik:

 

Eski Hali

Yeni Hali

Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.

Taraflara ait iletişim bilgileri, görevlendirilen arabulucuya büro tarafından verilir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini esas alır, ihtiyaç duyduğunda kendiliğinden araştırma da yapabilir. Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder. Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar. Avukatı bulunsa bile asıl tarafı da bilgilendirir.

 

Böylelikle arabulucu asıl tarafın avukatı olsa bile davet ve bilgilendirme mektubunu asıl tarafa göndermek zorundadır. 

 

ü6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 16. fıkrasında yapılan değişiklik:

 

Eski Hali

Yeni Hali

Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi hâlinde 6100 sayılı Kanunun 397. maddesinin 1. fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi hâlinde ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 264. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez.

Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi hâlinde 6100 sayılı Kanunun 397. maddesinin 1. fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi hâlinde ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 264. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez. Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından sonra, başvuran taraf aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak icra takibi yapılması durumunda, başvuran tarafın bu takibe karşı son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde 2004 sayılı Kanunun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açması ve talep etmesi halinde 2004 sayılı Kanunun 72. maddesinin 2. fıkrası hükmü uygulanır.

 

Böylelikle, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere arabuluculuk bürosuna başvurulmasından sonra uyuşmazlık konusu ile ilgili başvuran taraf aleyhine icra takibi başlatılmış ise başvuran tarafın bu icra takibine karşı arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açabilir ve talep etmesi halinde alacağın % 15’nden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, icra takibinin durdurulması hakkında Mahkeme ihtiyati tedbir kararı verebilir.

 

 

 

 



Post A Comment

Daha yeni Daha eski