Anayasa Mahkemesi, süresi içerisinde temyiz gerekçesinin bildirilmemesi nedeniyle temyiz başvurusunun reddini adil yargılanma hakkının ihlali olarak kabul etti

Anayasa Mahkemesi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nda kanun yoluna başvurma sürelerine yönelik uygulamada yaşanan sorunlar çerçevesinde adil yargılanma hakkının ihlal edilerek hak sahiplerinin mahkemeye erişimlerinin kısıtlanmasının önüne geçecek bir karar verdi.


Başvurucu; kasten öldürme suçundan hakkında hükmedilen hapis cezasına yönelik önce istinaf başvurusu yapmış, istinaf başvurusunun reddi üzerine Yargıtay’da temyiz kanun yoluna başvuru yapmıştır. Başvurucu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin kararına yönelik tefhim veya tebliğden itibaren 15 günlük sürede kısa temyiz (süre tutum) dilekçesini vermiş; ardından gerekçeli istinaf kararının tebliğinden itibaren yine 15 günlük sürede gerekçeli temyiz dilekçesini sunmuştur. 


Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, CMK’nin 295/1 maddesi uyarınca, gerekçeli temyiz dilekçesinin yani temyiz gerekçelerini sunduğu dilekçenin 7 günlük süre içerisinde verilmesi gerekir iken 15 günlük sürede verildiği için temyiz başvurusunun reddine karar vermiştir. Bunun üzerine Başvurucu, mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmış olduğu gerekçesiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne sürerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.


Anayasa Mahkemesi yapmış olduğu incelemede; CMK düzenlemesinin açık olduğu, CMK 291. Madde gereğince temyiz başvurularının tefhim veya tebliğden itibaren 15 günlük sürede yapılacağı ve şayet temyiz dilekçesinde temyiz gerekçeleri belirtilmemişse, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 günlük sürede temyiz gerekçelerini belirten bir dilekçe sunulması gerektiğine vurgu yapmıştır.


Süresi içerisinde temyiz sebeplerinin bildirilmemesi nedeniyle temyiz talebinin reddedilmesinin amacı, Yargıtay’ın üç dereceli yargılama sistemi içerisinde bir içtihat mahkemesi olarak konumlanması sebebiyle gerekçesi sunulmamış temyiz başvuruları ile iş yükünün artmadan nitelikli içtihatlar oluşturulabilmesidir.  


Ancak Anayasa Mahkemesi; üç dereceli yeni yargılama sisteminde temyiz kanun yoluna başvuru düzenlemeleri ile ilgili Yargıtay Ceza daireleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu arasında yorum farklılıkları oluştuğunu, uygulamadaki bu belirsizliğin vatandaşların mahkemeye erişim haklarına kısıtlama getirebileceğini belirtmiştir. Bu tür hak ihlallerinin doğmaması için mahkemelerin ölçülülük ilkesi gereği birtakım tedbirler uygulaması gerektiğini, somut olay bakımından mahkemelerin yapacakları tebligatta 7 günlük süre içerisinde temyiz gerekçelerinin bildirilmemesinin yasal sonuçları hakkında bilgi ihtarının yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir.


Söz konusu gerekçelerle Anayasa Mahkemesi; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin, temyiz başvurusu ile ilgili genel mahiyetteki 15 günlük süre yönünden ihtarda bulunduğunu ancak gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren temyiz gerekçelerinin 7 günlük süre içerisinde ek dilekçe sunulmasına dair ihtarda bulunmamasını eksik bilgilendirme olarak kabul etmiş ve Anayasa’nın 36. maddesi ile garanti altına alınan mahkemeye erişiminin kısıtlanması vurgusuyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.       

(Anayasa Mahkemesi'nin 2019/42687 Başvuru Numaralı ve 8.3.2023 Tarihli kararı)

Post A Comment

Daha yeni Daha eski